Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
It will rain perhaps tomorrow.
- Yarın belki yağmur yağacak.
Perhaps it will rain in the afternoon.
- Belki öğleden sonra yağmur yağacak.
Maybe Tom didn't see us.
- Belki de Tom bizi anlamadı.
Maybe Tom has problems.
- Belki de Tom'un sorunları vardır.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
I can't possibly make lunch.
- Belki öğle yemeği yapamam.
She probably didn't have sex with him.
- Belki de onunla seks yapmadı.
I'm probably hungrier than you are.
- Ben belki de senden daha açım.