In the introduction, the author is stating as follows.
- Giriş bölümünde, yazar aşağıda gösterildiği gibi belirtiyor.
Tom was merely stating a fact.
- Tom sadece bir gerçeği belirtiyordu.
The stated price does not include labor charges.
- Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
The president stated his position on the issue.
- Başkan konuyla ilgili kişisel görüşünü belirtti.
The specified email is already registered.
- Belirtilen eposta adresi zaten kaydedilmiş.
He arrived five minutes after the specified time.
- O, belirtilen zamandan beş dakika sonra geldi.
I'd just like to point out a few potential problems.
- Sadece birkaç potansiyel sorunu belirtmek istiyorum.
Please point out my mistake.
- Lütfen benim hatamı belirt.
In the 1950's, the Finns were cited as having one of the least healthy diets in the world.
- 1950'lerde, Finler dünyadaki en az sağlıklı diyetlerden birine sahip olarak belirtildiler.
They didn't specify the year.
- Onlar yılı belirtmedi.
Tom didn't specify what he wanted.
- Tom ne istediğini açıkça belirtmedi.
He clearly stated that point.
- O, konuyu açıkça belirtmiştir.
They stated their objections.
- Onlar itirazlarını belirttiler.
Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared.
- Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu.
A form appeared in the darkness.
- Karanlıkta bir şekil belirdi.