bel

listen to the pronunciation of bel
İngilizce - Türkçe
güç düzeyi farkı birimi
bel
kls Belgium
bel-esprit
şakacı kimse
bel esprit
esprili kimse
bel esprit
şakacı
Türkçe - Türkçe
yutma,ortadan kaldırma
(Osmanlı Dönemi) Bilâkis, belki, katiyyetle, ihtimaldir, öyle, dahi kelimeleri mânasına tercüme edilir. İ'rab edatıdır
Tarlanın orta yeri
Geminin orta bölümü
Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer
Dağın geçit veren iniş yerleri
Ses şiddetiyle ilgili birim
Daların alçalarak geçit verdiği yer
Toprağı kazmaya veya kirizma yapmaya yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı
im, işaret
Atmık, meni, sperm
Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi
Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası
İşaret. İnsan bedeninde göğüsle karın arasında daralmış bölüm: "Kolum, boynundan beline doğru kayıyor."- Y. Z. Ortaç
İşaret
İnsan bedeninde göğüsle karın arasında daralmış bölüm
(Osmanlı Dönemi) BELVE
(Osmanlı Dönemi) GUL
dikel
belen
(Osmanlı Dönemi) ZEFİR
bel soğukluğu
(Tıp, İlaç) Bel soğukluğu (Gonore de denir), gonokok cinsinden bir mikrobun (Neisseria) neden olduğu, dol ve sidik yollarında görülen hastalık
bel soğukluğu
Üreme organlarının akıntılı ve bulaşıcı bir hastalığı: "Ta eskiden, yirmi sene evvel bir bel soğukluğu geçirdimdi."- S. F. Abasıyanık
BEL'
(Osmanlı Dönemi) Yutma. Emme
BEL'
(Osmanlı Dönemi) Belirsiz etme. Ortadan kaldırma
BEL'AK
(Osmanlı Dönemi) Bir hurma cinsi
BEL'AK
(Osmanlı Dönemi) Yaşlı, zayıf
BEL'AM
(Osmanlı Dönemi) Hz. Musa (A.S.) hakkında, yalan ve fena söyleyerek Beni-İsrail'i kandıran Bel'am bin Baura adında birinin adı
BEL'AM
(Osmanlı Dönemi) Terbiyesiz, açgözlü, obur
BEL'AME
(Osmanlı Dönemi) Yutmak
BEL'AS
(Osmanlı Dönemi) Büyük karınlı dişi deve
bel (IV)
Toprağı kazmaya veya kirizma yapmaya yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı
bel (V)
Ses şiddetiyle ilgili birim
bel ağrısı
Bel çevresinde oluşan ve duyulan ağrı
bel bağı
Bel kemeri
bel bel
"Durgun, anlamsız bir biçimde bakmak" anlamındaki bel bel bakmak deyiminde geçer
bel evladı
Bir kimsenin öz çocuğu
bel fıtığı
Bel bölgesinde oluşan fıtık
bel gevşekliği
Cinsel gücü yitirme
bel kemeri
Elbise üzerinden bele dolayarak bir toka ile tutturulan, deri, kumaş veya metalden yapılan özel bağ, bel bağı
bel kemiği
Omurga
bel kemiği
Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, esas
bel kündesi
Güreşte ellerin arkadan gelip hasmın göbeği üzerinde kilitlenmesiyle kündeleme
bel soğukluğu
Üreme organlarının akıntılı ve bulaşıcı bir hastalığı
Bel soğukluğu
(Tıp, İlaç) gonore
A'BEL
(Osmanlı Dönemi) Ağaç yaprağının dökülmesi
A'BEL
(Osmanlı Dönemi) Ak, beyaz
Bel ağrısı
lumbago
Bel kemiği
oma
DA'BEL
(Osmanlı Dönemi) Kurbağa yumurtası
DA'BEL
(Osmanlı Dönemi) Güçlü, kuvvetli deve
ZA'BEL
(Osmanlı Dönemi) (C.: Zeâbil) Karnı büyük, boynu ince olan çocuk
yarı bel
Bel hizası
yol bel
Geçilen yer, yol
çatal bel
Bahçeyi bellemeye yarayan ucu çatallı ve saplı alet
İngilizce - İngilizce
A Babylonian deity, corresponding to the Semitic Baal

Babylon is taken, Bel is confounded, Merodach is broken in pieces; her idols are confounded, her images are broken in pieces.

evil giant ruler of Babylon, defeated by Hayk
A female given name
A measure of relative power, defined as log10(P 1/P 2), where P1 and P2 are the measured and reference power respectively. See also decibel
Named for Alexander Graham Bell, who did the original scientific investigations; Also see decibel
  A unit of measure of ratios of power levels, i e , relative power levels   Note 1:   The number of bels for a given ratio of power levels is calculated by taking the logarithm, to the base 10, of the ratio   Mathematically, the number of bels is calculated as B = log10(P1/P2) where P1 and P2 are power levels   Note 2:   The dB, equal to 0 1 B, is a more commonly used unit
The fundamental division of a logarithmic scale for expressing the ratio of two amounts of power, the number of bels denoting such a ratio being the logarithm to the base 10 of this ratio
A dimensionless unit for expressing the ratio of two values of power, being the logarithm to the base 10 of the power ratio (The more commonly used unit, decibel (dB), is 10 times the logarithm to the base 10 of the power ratio A bel is 10 decibel )
The fruit is used medicinally, and the rind yields a perfume and a yellow dye
A unit of level of which denotes the ratio between two quantities proportional to power; the number of bels corresponding to this ratio is the logarithm to the base 10 of this ratio (1 bel = 10 decibels)
A title meaning Lord The Babylonian God Marduk was refered to as Bel
A unit that represents the logarithm of the ratio of two levels The number of bels is equal to the logarithm 10 (P1/p2); 2 logarithm 10 (E1/E2); and 2 logarithm 10 (l1/l2) See dB
The Babylonian name of the god known among the Hebrews as Baal
A unit that represents the logarithm of the ratio of two levels The number of bels is equal to the logarithm sub 10 of P sub 1/P sub 2): 2 logarithm sub 10 (E sub 1/E sub 2); and 2 logarithm sub 10 (I sub 1/I sub 2) See dB
A stylized creeper pattern
A measure of sound intensity that is 10 decibels, and is defined as B = log{10}(P {1}/P {2}), where P{1} and P{2} are the relative powers of the sound
The base-10 logarithm of the ratio of two power values (which is also the same as the difference between the log of each power value) The basis for the more-common term decibel: One bel equals 10 decibels
Belarus (Belorussia; Upper Dnepr part of Rs(C))
Business Establishment Listing
A unit that represents the logarithm of the ratio of two levels
Ten decibels. Akkadian god of the atmosphere and member of a triad including Anu (An) and Ea (Enki). His Sumerian counterpart was Enlil. His breath brought both severe storms and gentle spring winds. He was the god of agriculture and as such was more important than the high god Anu. As Bel he was known as the god of order and destiny. As Enlil, he was banished to the underworld for raping his consort Ninlil (Belit), in a myth that explains the cycle of the seasons
Babylonian god of the earth; one of the supreme triad including Anu and Ea; earlier identified with En-lil
a logarithmic unit of sound intensity equal to 10 decibels
The Babylonian-Assyrian version of Baal, a common name for Marduk, chief god of Babylon (Isa 46: 1-4), sometimes called Merodach by the Jews (Jer 50: 2)
Babylonian god of the earth; one of the supreme triad including Anu and Ea; earlier identified with En-lil a logarithmic unit of sound intensity equal to 10 decibels
A measurement of sound intensity named in honor of Alexander Graham Bell First used to relate intensity to a level corresponding to hearing sensation
Equal to 10 decibels, see decibel
Bel & Dr.
Book of Bel and the Dragon
Bel and the Dragon
A deuterocanonical, apocryphal book of the Bible
bel canto
An elegant style of singing characterized by beautiful tone and an effortless technique
bel esprit
A very witty or clever person
bel paese
a soft, mild cheese in the form of small disks; produced from cow's milk, originally in Lombardy
bel and the dragon
an Apocryphal book consisting of text added to the Book of Daniel
bel canto
A style of singing that brings out the sensous beauty of the voice
bel canto
smooth singing, operatic singing originating in 17th-18th century Italy stressing ease and evenness of tone
bel canto
"beautiful singing" 18th century Italian singing style that emphasized the beauty and virtuosity of the voice
bel canto
a style of operatic singing
bel esprit
a witty or clever person with a fine mind
Türkçe - İngilizce
waist

He put his arm around her waist. - O, kolunu onun beline koydu.

Mary has hair down to her waist. - Mary'nin beline kadar saçları var.

(Bilgisayar) doc

He died soon after he received the documents. - Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.

The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them. - Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.

reins
semen
girth
(Gıda) belly
digging fork
(Elektrik, Elektronik,Teknik) bel
(Denizbilim) back net
mountain pass
lumbar support

This chair has good lumbar support. - Bu sandalye iyi bel desteğine sahip.

This chair has good lumbar support. - Bu koltuğun iyi bel desteği var.

(Kanun) absorption
(Tıp) semens
waist, middle ; loins; sperm, semen, come, spunk;mountain pass
middle of the back
loins
loin; grubber; paddle; spade
the middle (of a ship)
loins; the small of the back
the middle of the back (of an animal)
col, saddle (between two mountain peaks)
{i} loin
middle

To determine its origin, we must go back to the middle ages. - Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz.

Recently, I've been putting on a little weight around my waist. I guess it's middle-age spread. - Son zamanlarda, belimin etrafında biraz kilo alıyorum. Sanırım bu orta yaş yayılması.

spunk
the waist
lower back
low back
saddle
obscure

His thesis doesn't make sense. To begin with, its theme is obscure. - Onun tezi bir anlam ifade etmiyor. Öncelikle onun teması belirsiz.

The meaning of this sentence is obscure. - Bu cümlenin anlamı belirsiz.

{i} grubber
{i} spade
come

Do not fail to come here by the appointed time. - Belirlenen zamanda buraya gelmeyi ihmal etme.

Upon receiving your Certificate of Eligiblity, please come to the Japanese Embassy in London. - Yeterlilik Belgeni aldıktan sonra, lütfen Londra'daki Japon Büyükelçiliği'ne gel.

{i} waistline
{i} paddle
fork
bel bağlayan
reliant
bel ağrısı
backache
bel bağlamak
rely on
bel bağlamak
count on
bel bağlamak
trust to
bel bağlamak
go on
bel fıtığı
(Tıp) herniated disc
bel fıtığı
(Tıp) herniated disk
bel romatizması
backache
bel verme
sag
bel çantası
fanny pack
bel (lumbus)
loin
bel ağrısı
(Tıp) low back pain
bel bandı
(Tekstil) bel bandi
bel bağlamak
depend
bel bağlamak
depend on
bel bağlamak
place reliance
bel bağlamak
count upon
bel bağlamak
(deyim) pin one's faith on
bel bağlamak
trust
bel desteği
(Tıp) lumbar support
bel fıtığı
(Tıp) hernia of the loins
bel ile ilgili
(Tıp) lumbar
bel kaptan
(Turizm) bell captain
bel kemeri
(Askeri) lap belt
bel kemiği
(Anatomi) vertebral column
bel kemiği
(Gıda) backbone

Invertebrates have no backbone or spinal column. - Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur.

bel kemiği
chine
bel omuru
(Tıp) lumbar vertebra
bel soğukluğu
(Tıp) clap
bel soğukluğu
(Tıp) blennorrhagia
bel verme
deflection
bel verme
bulge
bel verme
sinking
bel verme
bending
bel verme
inflection
bel vermek
buckle
bel altı
six lumbar
bel altı espri
adult joke, dirty joke
bel ağrısı
(Tıp, İlaç) lower back pain
bel etmek
back to
bel korsesi
waist of the corset
bel soğukluğu
(Tıp, İlaç) Gonorrhea
bel (etek/pantolon vb'nde)
waistband
bel altı
(deyim) near the knuckle
bel altı espriler yapan
scatological
bel altı olmak
(deyim) be near the knuckle
bel ağrısı
lumbago
bel ağrısı sendromu
(Tıp) low back pain syndrome
bel bağlamak
to rely on/upon, to count on, to bank on, to reckon on
bel bağlamak
reckon on
bel bağlamak
place reliance on
bel bağlamak
calculate
bel bağlamak
to rely on, trust
bel bağlamak
build
bel bağlamak
bank on
bel bağlamak
place reliance in
bel bağlamak
bargain on
bel bağlamak
look to
bel bağlamak
base oneself on
bel bağlamak
repose in
bel bağlamak
reckon upon
bel bağlamak
rest on
bel bağlamak
rely upon
bel bel bakmak
to stare in perplexity
bel bordürü
(Tekstil) waist border
bel destek ayarı
lumber support adjustment
bel dikişi
(Tekstil) waist seam
bel fıtığı
slipped disk
bel fıtığı
slipped disc
bel genişliği
waistline
bel genişliği
(Tekstil) waist girth
bel gevşekliği
med. incontinence
bel gibi akmak
to flow strongly
bel kayması
curvature of the spine
bel kemiği olmadan
spinelessly
bel korsesi
(Tekstil) underbust
bel kuşağı
(Tekstil) belly band
bel kündesi
(Spor) wrestling hold
bel kısmı
waistline
bel kısmı
waistband
bel omurları
lumbar vertabrae
bel omuru
anat . lumbar vertebra
bel pensi
(Tekstil) waist dart
bel pilesi
(Tekstil) waist pleat
bel robası
(Tekstil) waist yoke
bel soğukluğu olan
(Tıp) gonorrhoeal
bel uzunluğu
(Tekstil) waist length
bel vermek
to bulge, to sag, to yield
bel vermek
sag
bel vermek
(for a wall, ceiling) to bulge, sag
bel vermiş
sprung
bel vermiş
sagged
bel vermiş
saggy
bel yeri çizgisi
(Tekstil) waistline
bel yüksekliği
(Politika, Siyaset) height at withers
bel yüksekliği
(Tekstil) waist height
bel çekimi
(Sinema) medium close shot
bel çıtası
waist moulding
bel ölçüsü
girth
Bel ağrısı
backhache
bel yeri
waistline
Bel soğukluğu
(Tıp, İlaç) chlamydia
bel ağrısı
(Tıp, İlaç) back pain
bel ağrısı
back problem
düşük bel
Low-rise (trousers)
bir bel boyu derinlik
spit
domuzun yağsız bel parçası
griskin
ince bel
wasp waist
omuz ve bel arası kısa olan
short-waisted
standart kesim (bel)
(Tekstil) regular fit
sırtın bel kısmı
the small of the back
çatal bel
digging fork
çatallı bel
fork
bel