Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
being unable to focus with ones eyes on near objects teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- farsighted
- ileri görüşlü
- farsighted
- hipermetrop
Yaşlandıkça hipermetrop oluyorum.
-I'm getting farsighted as I get older.
- farsighted
- öngörüşlü
- farsighted
- ileriyi görür
- farsighted
- ilerigörüşlü
- farsighted
- uzağı iyi gören
- farsighted
- {s} ileriyi gören
- farsighted
- hipermetrop/ileri görüşlü
- farsighted
- {s} (Tıp) hipermetrop
- farsighted
- {s} sağduyulu
- farsighted
- {s} ileri görüşlü, öngörülü
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
being unable to focus with ones eyes on near objects teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- farsighted
being unable to focus with ones eyes on near objects
Heceleme
be·ing un·a·ble to fo·cus with ones eyes on near objectsTürkçe nasıl söylenir
biîng ıneybıl tı fōkıs wîdh wʌnz ayz ôn nîr ıbceksTelaffuz
/ˈbēəɴɢ ənˈābəl tə ˈfōkəs wəᴛʜ ˈwənz ˈīz ˈôn ˈnər əbˈʤeks/ /ˈbiːɪŋ ənˈeɪbəl tə ˈfoʊkəs wɪð ˈwʌnz ˈaɪz ˈɔːn ˈnɪr əbˈʤɛks/
Resimler
Geçmiş
Favoriler