Bu hayati önem taşıyan bir konu.
- It's a matter of vital importance.
İyi beslenme bir bebeğin büyümesi için hayati önem taşımaktadır.
- Good nutrition is vital for an infant's growth.
O görev için çok önemlidir.
- She's vital to the mission.
2.30'a kadar Tom Jackson'ın ofisine gitmemiz kesinlikle çok önemlidir.
- It's absolutely vital that we get to Tom Jackson's office by 2:30.
Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
- Health and vitality are important for long life.