being obligated by law to make satisfaction, compensation or restitution

İngilizce - Türkçe

being obligated by law to make satisfaction, compensation or restitution teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

liable

{s} yükümlü

Tom ayrılmakla yükümlüdür. - Tom is liable to leave.

Hepimiz hata yapmaya karşı yükümlüyüz. - We are all liable to make mistakes.

liable

{s} sorumlu

Onu yapmaktan sorumluyum. - I'm liable to do that.

Benzer bir durumda, şirket sorumlu tutuldu. - In a similar situation, the company was held liable.

liable

{s} eğilimli

Ona katılmazsan, kızmaya eğilimlidir. - If you disagree with him, he is liable to get angry.

Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir. - A newborn baby is liable to fall ill.

liable

mükellef

liable

{s} mesul

liable

maruz

liable

taahhüt altına girmiş

liable

to ile mesul

liable

{s} duyarlı

Adam ölüm cezasına karşı duyarlı. - The man is liable to the death penalty.

liable

{s} olası

liable

dili ihtimal dahilinde olan

liable

mükellef/meyilli/duyarlı

liable

{s} muhtemel

İngilizce - İngilizce

being obligated by law to make satisfaction, compensation or restitution teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

liable

Heceleme

be·ing obligated by law to make satisfaction, com·pen·sa·tion or res·ti·tu·tion