Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Keşke daha özel olabilsem.
- I wish I could be more specific.
Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var.
- We have specific proof of your innocence.
Köpeğinizi her gün belirli bir zamanda beslemenin en iyisi olduğunu duydum.
- I've heard that it is best to always feed your dog at a specific time every day.
Biraz daha spesifik olabilir misin?
- Can you be a little more specific?
Tom daha spesifik olmalı.
- Tom needs to be more specific.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Keşke daha özel olabilsem.
- I wish I could be more specific.