İşe arabayla giderim.
- Ich fahre mit dem Auto zur Arbeit.
Annem zor işe alışık değildir.
- Meine Mutter ist schwere Arbeit nicht gewohnt.
Öğrenciler işi kendileri yaptılar.
- Die Schüler haben die Arbeit selbst gemacht.
İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.
- Ich will meine Arbeit vor dem Mittagessen beenden.
Daha bitiremedin mi işini?
- Hast du deine Arbeit noch nicht beenden können?
Tom işini seviyor mu?
- Gefällt Tom seine Arbeit?
Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.
- Since Tom is a bartender, he uses an ice pick every day at work.
Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.
- Tom has to speak French at work.
Çalışma odasında hâlâ iş başında.
- He is still at work in the workroom.
Tom ve Mary her ikisi de iş başında.
- Tom and Mary are both at work.
Evde mi yoksa işte mi daha fazla zaman harcarsın?
- Do you spend more time at home or at work?
Dün gece fazla uyuyamadım bu yüzden bütün gün işte uyukluyordum.
- I didn't get much sleep last night so I was nodding off all day at work.
Tom had an accident at work.
- Tom hatte einen Unfall bei der Arbeit.
He is at work now, but will be coming home at seven.
- Er ist jetzt bei der Arbeit, wird aber um sieben nach Hause kommen.