Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür.
- Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.
Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır.
- Acupuncture is often used to treat pain.
İnsanlara böyle davranmak doğru değil.
- It's not right to treat people like this.
Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.
- It's shameful to treat a child so cruelly.
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.
Lütfen önümüzdeki hafta sana akşam yemeği ısmarlamama izin verir misin?
- Would you please allow me to treat you to dinner next week?
O, her birimize bir dondurma ikram etti.
- She treated each of us to an ice cream.
En sevdiğin ikram hangisidir?
- What's your favorite treat?
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.
You should treat this information in the main body of the text, not in the notes.
- Du solltest diese Information im Haupttext behandeln, nicht in den Anmerkungen.
There is an urgent need for a more effective method of treating this disease.
- Eine effektivere Methode, diese Krankheit zu behandeln, wird dringend benötigt.