Modern felsefe 19. yüzyılda başlamıştır.
- Modern philosophy has its beginnings in the 19th century.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
- To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
O, bize başlamak için sinyal verdi.
- He gave us the signal to begin.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.
- Birth is, in a manner, the beginning of death.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
- I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Let's go back before it begins to rain.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
- The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
- To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
Rusya, Polonya, Çek ve Bulgaristan'ın ortak Slav kökleri var.
- Such languages as Russian, Polish, Czech and Bulgarian have common Slavic roots.
Yiyeceğiniz yoksa, hayatta kalmak için kökleri ve böcekleri yemek zorundasınızdır.
- If you have no food, you got to eat roots and insects in order to survive.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.
- Birth is, in a manner, the beginning of death.
O zaman ilkbaharın başlangıcıydı.
- It was then the beginning of spring.
İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum.
- At first I didn't like my job, but I'm beginning to enjoy it now.
Kaynaklar tükenmeye başlıyor.
- The supplies are beginning to give out.
He is beginning to read a new book.
The house you want is down at the beginning of the street.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
I am beginning to understand.
- I'm beginning to understand.
... Well, from those humble beginnings of one device and one carrier and one country, how ...
... supposed the beginnings when i was thirteen ...