beginning; establishing

listen to the pronunciation of beginning; establishing
İngilizce - Türkçe

beginning; establishing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

starting
{s} başlama

Tasarruf etmeye başlamak güvenli emekliliğe doğru ilk adımdır. - Starting to save is the first step towards a secure retirement.

Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır. - Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.

starting
ilk hareket
starting
marş
starting
başlangıç

Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler. - The drivers are at the starting line and raring to go!

Tüm başarıların başlangıç noktası arzudur. - The starting point of all achievement is desire.

starting
{i} çalışma

O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi. - She lost no time in starting to work on new project.

starting
{s} çıkış
starting
{i} hareket

İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi. - The train was just on the point of starting when I got to the station.

starting
{i} koyulma
starting
{i} çalıştırma
İngilizce - İngilizce
{i} starting
beginning; establishing