before, located at the front of

listen to the pronunciation of before, located at the front of
İngilizce - Türkçe

before, located at the front of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

in front of
karşısında

Televizyonun karşısında uyudum. - I slept in front of the TV.

Öğretmen ödevimi sınıfın karşısında okumamı istedi. - The teacher asked me to read my paper in front of the class.

in front of
in önünde
in front of
önü

Evimin önünde bir göl var. - There is a lake in front of my house.

Evimin önünde bir postahane var. - There is a post office in front of my house.

in front of
önüne

Tom insanların onun evinin önüne park etmelerini sevmiyor. - Tom doesn't like it when people park in front of his house.

Tom etmemesi gerektiğini bilmesine rağmen, arabasını yangın musluğunun önüne parketti. - Tom parked his car in front of a fire hydrant even though he knew he shouldn't.

in front of
karşılaştırmak
in front of
-in önünde
in front of
önünde: in front of the building binanın önünde
İngilizce - İngilizce
in front of
before, located at the front of