Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
- The detective questioned literally thousands of people about the incident.
O, ifadenin tam anlamını açıkladı.
- He explained the literal meaning of the phrase.
Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.
- Don't take it literally. He is inclined to exaggerate.
Metni harfi harfine çevirdi.
- She translated the text literally.
Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.
- Don't take it literally. He is inclined to exaggerate.
Onun görüşlerini harfiyen almayın.
- Don't take his remarks too literally.
O, cümlenin gerçek anlamını açıklıyor.
- He explains the literal meaning of the sentence.
O gerçekten hayatımı mahvedebilir.
- That could literally ruin my life.