become hard

listen to the pronunciation of become hard
İngilizce - Türkçe
sertleşmek
sertleş
pekişmek
harden
sertleşmek
harden
sertleştirmek
harden
katılaşmak
become hard up for money
sıkıntıya düşmek
harden
{f} duygusuzlaşmak
harden
sertleştir

Güneşin ısısı kili sertleştirir. - The heat of the sun hardens clay.

İsviçre göç politikasını sertleştirdi. - Switzerland hardened its immigration policy.

(penis) become hard
(Argo) (penis) kalkmak
(penis) become hard
(Argo) (penis) sertleşmek
harden
{f} duygusuzlaştırmak
harden
{f} (çimento) donmak
harden
{f} yükselmek
harden
{f} acımasızlaşmak
harden
{f} katılaştırmak
harden
{f} sağlamlaştırmak
harden
{f} alıştırmak
harden
(fiil) sertleştirmek, duygusuzlaştırmak, katılaştırmak, pekiştirmek, sağlamlaştırmak, alıştırmak, sertleşmek, duygusuzlaşmak, acımasızlaşmak, kapılmak, denge kurmak, artmak, yükselmek
harden
sertleş/sertleştir
harden
{f} pekiştirmek, kuvvetlendirmek; pekişmek, kuvvetlenmek
harden
{f} artmak
harden
{f} kapılmak
harden
kuvvetlenmek
İngilizce - İngilizce
harden
become hard

    Heceleme

    be·come hard

    Türkçe nasıl söylenir

    bîkʌm härd

    Telaffuz

    /bəˈkəm ˈhärd/ /bɪˈkʌm ˈhɑːrd/