Do you need a ride, babe?
- Bir yere gitmek ister misin bebeğim?
Hi babe, where have you been?
- Merhaba bebeğim, nerelerdeydin?
The baby ceased crying.
- Bebek ağlamayı kesti.
The baby cried all night.
- Bebek tüm gece ağladı.
An infant is not capable of speaking, so it just screams until it gets what it wants.
- Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.
The young woman was carrying an infant in her arms.
- Genç kadın kollarında bir bebek taşıyordu.
Cookie was raised by Kate.
- Bebek Kate tarafından yetiştirildi.
My brother gave me a charming baby doll.
- Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
My brother gave me a cute baby doll.
- Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
The babies are suckling.
- Bebekler süt emerler.
When I last saw Tom he was just a babe in arms.
- Tom'u son gördüğümde daha el kadar bebekti.
As innocent as a babe unborn.
- Doğmamış bir bebek kadar masum.