Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Tom Mary'den vize için nasıl başvurulacağını öğrenmesini rica etti.
- Tom asked Mary to find out how to apply for a visa.
O pozisyon için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for that position.
O işe başvurmak için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşmuyorum.
- I don't speak French well enough to apply for that job.
Her yıl binlerce kişi siyasi sığınma için başvuruyor.
- Thousands of people apply for political asylum each year.
Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.
- Regardless of age, everybody can apply for it.
Chancellor Merkel said that all Syrian migrants would be allowed to come to Germany and apply for asylum.
- Bundeskanzlerin Merkel sagte, dass allen syrischen Migranten gestattet werde, nach Deutschland zu kommen und Asyl zu beantragen.
He wants to apply for Jobseeker's Allowance.
- Er will Arbeitslosengeld beantragen.