O bana babasının öldüğünü söyledi.
- He told me that his father was dead.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Tom'a ne yapması söylenmişse onu yapıyor.
- Tom is only doing what he was told to do.
Tom'a Mary'yi yalnız bırakacağı zaten söylenmişti.
- Tom has already been told to leave Mary alone.
... I TOLD YOU IT WAS A LONG TIME AGO. ...
... You know, "My aunt told me that her cousin found this water hole ...