İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
- It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
Modern köprüler şekil olarak benzer.
- Modern bridges are similar in shape.
Benzerlikler görüyorum.
- I see the similarities.
Endonezya ve Polonya bayrakları arasında benzerlikler vardır.
- There are similarities between the Indonesian and Polish flags.
Biz bir taşa çok benzeyen bir tür zehirli kurbağa inceliyoruz.
- We study a species of poisonous frog very similar to a stone.
NASA Galileo'nunkine benzeyen jeneratörler taşıyan 22 uzay uçuşunun üçünün kazayla sonuçlandığını söylüyor.
- NASA says three of 22 space missions that carried generators similar to Galileo's ended in accidents.
Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.
- Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
Biz çok benzeriz ve aynı zamanda çok farklıyız.
- We are so similar and so different at the same time.
Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim.
- I haven't seen something similar my whole life.
Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz.
- You all display similar behavior.
Çoğu insan aynı hataları yapar.
- Many people make similar mistakes.
Aynı sorunlarla daha önce yüz yüze geldik.
- We've run into similar problems before.
... PRESIDENT OBAMA: You know, I suspect that on Social Security, we've got a somewhat similar ...
... York where they're essentially setting up schools -- similar to ...