Dün bir gün ücretli izin aldım.
- I took a paid day off yesterday.
İyi ücretli daimi bir iş bulmak zordur.
- It is difficult to find a well paid permanent job.
Onu söylemek için sana ne kadar ödendi?
- How much were you paid to say that?
Tom bugün para ödendiğinden beri aşırı cömert.
- Tom is flush with money since he got paid today.
Aslında bunu yapmak için bana para ödenmektedir.
- I'm actually paid to do this.
Ona beş dolar ödedim.
- I paid her five dollars.
Ona beş dolar ödedim.
- I paid him five dollars.
Okullar ve yollar vergilerle ödenen hizmetlerdir.
- Schools and roads are services paid for by taxes.
Ben gerekli vize ücretleri ödenene kadar seyahata gidemeyeceğim.
- I won't be able to go travelling until the requisite visa fees are paid.
Ben sadece ne yapmak için ödenmişsem onu yaparım.
- I only do what I'm paid to do.
... oil imports and what we paid the pop and taken together ...
... we already have. Or, alternatively, it's got to be paid for, not only by closing deductions ...