Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim.
- During my childhood, I often came here to observe the surroundings and meditate.
Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Tycho Brahe yıldızları gözlemek için sadece bir pusula ve bir sekstant kullanırdı
- Tycho Brahe used only a compass and a sextant to observe the stars.
Ben sadece gözlemek için buradayım.
- I'm just here to observe.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- The woman observes and the man thinks.
Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- The woman observes and the man thinks.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- He observed many types of creatures there.
The senator observed that the bill would be detrimental to his constituents.
From this vantage point we can observe the behavior of the animals in their natural habitat.