Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.
- Tom had numerous girlfriends.
Tom sayısız kanunu çiğnedi.
- Tom broke numerous laws.
Kralın ondan çok sayıda gayrımeşru çocuğu vardı.
- The king had numerous illegitimate children with her.
Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- There are numerous reasons to be hopeful.
Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- There are numerous reasons to be hopeful.
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
- Numerous stars were visible in the sky.
Hayatın kökeniyle ilgili birçok teori var.
- There are numerous theories about the origin of life.
Birçok ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı.
- Numerous countries have signed a nuclear disarmament agreement.
... along the roads the presence of numerous caravan serai attest to the intense ...
... numerous pretty love unsigned houses some of which were restored with care ...