be mindful of

listen to the pronunciation of be mindful of
İngilizce - Türkçe
hatırında tutmak
dikkat etmek
-i hatırında tutmak
-e dikkat etmek
care
{f} önem vermek
care
önemsemek
care
umursamak
care
aldırmak
care
{i} itina

Onu itinayla ambulansa kaldırdılar. - They lifted him carefully into the ambulance.

care
{i} özen

Tom büyük özenle kalktı. - Tom rose with great care.

Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım. - I gave my carefully prepared speech.

care
{i} aldırış
be of
olmak
care
iplemek
mindful of
önemseyen
be of
ol
care
kaygı

Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur. - My mother is carefree, cheerful and good-natured.

Birkaç kişi kaygısız. - Few people are free from cares.

care
istemek
mindful of
i önemseyen
care
{i} himaye
care
kaygı/ilgi/koruma/özen
care
(Tıp) İhtimam, bakım
care
{f} merak etmek
care
{i} ilgi

O, yaşlı annesiyle ilgilenir. - She takes care of her old mother.

Bebekle kim ilgilenecek? - Who will take care of the baby?

care
{i} üzüntü

Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar. - Cares and worries were pervasive in her mind.

care
{i} yapılması gereken şey
care
{i} merak

Beni gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorum. - I wonder if you have ever really cared for me.

Merak etmeyin. Onunla ilgileneceğim. - Don't worry. I'll take care of that.

care
{f} kafaya takmak
mindful of
-i önemseyen
İngilizce - İngilizce
be aware of, be conscious of, remember
care
be mindful of

    Heceleme

    be mind·ful of

    Türkçe nasıl söylenir

    bi mayndfıl ıv

    Telaffuz

    /bē ˈmīndfəl əv/ /biː ˈmaɪndfəl əv/