Tom okçulukla çok ilgili olduğunu söyledi.
- Tom said that he was very interested in archery.
O, müzikle çok ilgilidir.
- She's very interested in music.
Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
- Magdalena is interested in geography.
Piotr futbola meraklıdır.
- Piotr is interested in soccer.
Japon tarihi ile çok fazla ilgilenmektedir.
- He is very much interested in Japanese history.
O, birçok şeyle ilgilenmektedir.
- He's interested in many things.
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
... with me, things that they'd be interested in hearing ...
... My dad was really interested in technology. ...