Herkes tarafından duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştum.
- I spoke in a voice loud enough to be heard by everyone.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
John'dan başka hiç kimse onu duymadı.
- Nobody but John has heard of it.
Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
- We heard the boy playing the violin.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
Tom duyulmak için bağırmak zorunda kaldı.
- Tom had to shout to be heard.
... is the DMCA and anti circumvention rules. And so you may have heard that in the triannual ...
... GOT YOUR NOTE. I HEARD YOU WANTED TO SEE ME. ...