Herkes tarafından duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştum.
- I spoke in a voice loud enough to be heard by everyone.
Tom çok sessizce konuştu ama duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştu.
- Tom spoke very quietly, but loud enough to be heard.
Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
- We heard the boy playing the violin.
Tom bunu duydu ve kızdı.
- Tom heard this and got angry.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
Duyulmak için yeterince yüksek sesle konuşun.
- Speak loud enough to be heard.
... health care system in case you haven't heard ...
... [ Applause ] >>Paul Joyce: Perhaps you heard a rumor or ...