Sen geri dönünceye kadar ben gitmiş olacağım.
- By the time you come back, I'll be gone.
Sen geri dönünceye kadar, ben gitmiş olacağım.
- By the time you get back, I'll be gone.
Bu eti ızgara yapamam. Bozulmuş!
- I cannot grill this meat. It has gone bad!
O, paraya gitmiş gözüyle baktı.
- He regarded the money as gone.
O, başka bir şekilde eve gitmiş olabilir.
- He may have gone home by another way.
Tom bütün gece kayıp.
- Tom has been gone all night.
Tüm kitaplarım kayıp.
- All my books are gone.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
- Tom was only gone for fifteen minutes.
O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
- She may have gone out to do some shopping.
Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.
- The new couple have gone off to Hawaii on their honeymoon.
Bay White Kanada'ya gitti.
- Mr. White has gone to Canada.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Bisikletimi kaybolmuş buldum.
- I found my bicycle gone.
Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı.
- They would have been killed if the car had gone over the cliff.
Ertesi sabah o ölmüştü.
- The next morning, he was gone.
Önemli olan bugün ne yaptığındır, dün geçmişte kalmıştır.
- The only thing that matters is what you do today, yesterday is gone.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
- Tom was only gone for fifteen minutes.
Fairies, begone, and be all ways away. --Shakespeare, A Midsummer Night's Dream.
You'd better hurry up, it's gone four o'clock.
I'm afraid all the coffee's gone at the moment.
Dude, look at Jack. He's completely gone.
Are they gone already?.
The days of my youth are gone.
... THE MAGIC WAS GONE YEARS AGO. ...
... MR. ROMNEY: Jim, let's ' we ' we've gone on a lot of topics there, and ' so I've ...