Bir süre için gitmiş olabilirim.
- I may be gone for a while.
Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.
- The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
Bu eti ızgara yapamam. Bozulmuş!
- I cannot grill this meat. It has gone bad!
Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı.
- They would have been killed if the car had gone over the cliff.
İstasyona vardığımda, benim treni gitmiş buldum.
- Arriving at the station, I found my train gone.
Tüm kitaplarım kayıp.
- All my books are gone.
Tom neredeyse bir haftadır kayıp.
- Tom has been gone almost a week.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
- Tom was only gone for fifteen minutes.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Bay White Kanada'ya gitti.
- Mr. White has gone to Canada.
Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
- Several students have gone home without cleaning the classroom.
Bay White Kanada'ya gitti.
- Mr. White has gone to Canada.
Bisikletimi kaybolmuş buldum.
- I found my bicycle gone.
Ertesi sabah o ölmüştü.
- The next morning, he was gone.
Tom'un gerçekten ölmüş olacağına inanamıyorum.
- I can't believe Tom is really gone.
Ben tanımadan önce yaz geçmişti.
- The summer had gone before I knew it.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
- Tom was only gone for fifteen minutes.
Fairies, begone, and be all ways away. --Shakespeare, A Midsummer Night's Dream.
You'd better hurry up, it's gone four o'clock.
I'm afraid all the coffee's gone at the moment.
Dude, look at Jack. He's completely gone.
Are they gone already?.
The days of my youth are gone.
... Our proportion of high school graduates has not gone up, ...
... gone and done with. ...