Bu yer yüzmek için elverişli.
- The place is convenient for swimming.
İstasyona çok yakın yaşamak elverişlidir.
- It's convenient living so close to the station.
Onun hakkında konuşmak için uygun bir zaman değil, değil mi?
- It's not a convenient time to speak about that, is it?
Ne zaman sizin için uygun olurdu?
- When would it be convenient for you?
Cep telefonları kullanışlı, onların sorumlu kullanılmasını istiyorum.
- Cell phones are convenient, but I want them to be used responsibly.
Bu kelime-işlemci çok kullanışlıdır.
- This word-processor is very convenient.
Tren istasyonuna çok yakın yaşamak uygundur.
- It's convenient to live so close to the train station.
İstasyona çok yakın yaşamak elverişlidir.
- It's convenient living so close to the station.
... people don't do what they say they believe they do what's convenient ...
... Or wouldn't it be more convenient to just ask Google? ...