Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in a shower on my way home.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in a shower on my way home.
Soğuk algınlığına yakalanmış olabileceğimi düşünüyorum.
- I think I might've caught a cold.
Yakalanmak istemedim.
- I didn't want to be caught.
Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Tom yakalanmaktan kaçınmaya çalıştı.
- Tom tried to avoid getting caught.
Yakalanmak hakkında hiç endişe eder misin?
- Do you ever worry about getting caught?
Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Yakalanmak istemedim.
- I didn't want to be caught.
... Now the rest of the world has caught up -- or is catching up. ...
... But something caught my eye here. ...