Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
- I advise you to be careful in making notes for the lecture.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You've got to be careful.
Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.
- Tom wants to be careful not to use too much water. His well is almost dry.
Biraz şarap içelim mi, ahbap?
- Are we gonna get some wine, dude?
Parti harikaydı ahbap.
- That party was great, Dude.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You've got to be careful.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Tom sürekli ilerleme kaydetti.
- Tom has made steady progress.
Asla sürekli bir işim olmadı.
- I never had a steady job.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
- I advise you to be careful in making notes for the lecture.
... So you want to be very careful to have enough people that are ...
... So we have to be a little bit careful here. ...