Tom'un bunun tarafından canı sıkkın.
- Tom is bothered by that.
Hiç canı sıkkın görünmüyordu.
- She didn't seem bothered at all.
O, sorularla onu rahatsız etti.
- He bothered her with questions.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry that I bothered you.
I can't be bothered to clean the house today.
... And I'm not too bothered by that, because they think ...