bazısı

listen to the pronunciation of bazısı
Türkçe - İngilizce
some

Tom sat with some of his teammates on the bench. - Tom takım arkadaşlarının bazısıyla bankta oturdu.

My two-year-old won't eat some of the healthy food I've been trying to feed him. - Benim iki yaşındaki oğlum onu beslemeye çalıştığım sağlıklı yiyeceğin bazısını yemeyecek.

some of them; some people, some
somebody
several
bazı
some

Did you know that some foxes lived on this mountain? - Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

Some of the students went by bus, and others on foot. - Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.

bazıları/ bazısı
some of them, some
bazı
certain

Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas. - Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.

You can't communicate without a basic understanding of certain rules. - Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.

bazı
a few

Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans. - Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.

Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it. - Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.

bazı
some, certain
bazı
sometimes

I sometimes go to the cinema. - Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.

Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble. - İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.

bazı
1.some, certain; some of
bazı
sundry
bazı
{i} pad
bazı
any

Some people don't believe in any religion. - Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.

Some people say there shouldn't be any secrets between friends. - Bazı insanlar arkadaşlar arasında herhangi bir sır olmaması gerektiğini söylüyorlar.

Türkçe - Türkçe
Birtakımı, kimisi
Bazı
kimi
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
bazı
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
bazı
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
bazı
Birtakım, kimi
İngilizce - Türkçe
some
bazısı