bazı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- some
Did you know that some foxes lived on this mountain?
- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
Some read books just to pass time.
- Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
- some, certain
- sometimes
I sometimes go to the cinema.
- Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.
Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble.
- İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.
- 1.some, certain; some of
- certain
The prices of certain foods vary from week to week.
- Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.
Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
- Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
- a few
There are a few books, but they have some misprints.
- Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans.
- Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.
- sundry
- {i} pad
- any
Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name.
- Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi
According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now.
- Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.
- bazı bakımlardan
- in some ways
- bazı duygular
- some feelings
- bazı haftalar
- some weeks
- bazı hususların açıklığa kavuşması
- to clarify some subjects
- bazı hususların açıklığa kavuşması
- clarification of some points
- bazı yönlerden
- in some aspects
- bazı yönlerden
- in some ways
- bazı yönleri
- some aspects of it
- bazı bazı
- now and then from time to time
- bazı bazı
- now and then, from time to time, off and on
- bazı değerli eşyalarımı emanet kasasına koymak istiyorum
- I would like to put some valuables in the safe deposit box
- bazı insanlar
- some people
Some people are working in the fields.
- Bazı insanlar tarlalarda çalışıyorlar.
Some people in the world suffer from hunger.
- Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
- bazı konularda
- in some respects
- bazı sözcükleri çıkarılmış
- elliptical
- bazı sözcükleri çıkarılmış
- elliptic
- bazı testler yaptırmanız gerekiyor
- You have to do some tests
- bagajım kırılmış ve bazı şeyler eksik
- My baggage is broken
- makyaj bazı
- make-up base
- zaman bazı
- (Askeri) time base
- Savunma Karargahı Başkanı (Kanada), Genelkurmay Başkanı (Bazı ülkelerde); Kutuyl
- (Askeri) Chief of Defense Staff (Canada); container delivery system
- boya bazı
- dye base
- harita bazı
- (Havacılık) chart base
- neon zaman bazı
- neon time base
- oksidasyon bazı
- oxidation base
- sanırım bazı fotoğraflar karanlık çıkmış
- I think some of these photos are underexposed
- valizim kırılmış ve bazı şeyler eksik
- My suitcase is broken and some things are missing
- yoğunlaşma izi: bazı şartlar altında uçuş halindeki bir füze veya diğer araç ger
- (Askeri) condensation trail