bazı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- some
Some of the students went by bus, and others on foot.
- Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
Did you know that some foxes lived on this mountain?
- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- some, certain
- sometimes
I sometimes go to the cinema.
- Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.
There are sometimes blizzards in Kanazawa.
- Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.
- 1.some, certain; some of
- certain
Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
- Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
Certain circles keep saying the same thing insistently.
- Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
- a few
A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
- Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
There are a few books, but they have some misprints.
- Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
- sundry
- {i} pad
- any
Some people say there shouldn't be any secrets between friends.
- Bazı insanlar arkadaşlar arasında herhangi bir sır olmaması gerektiğini söylüyorlar.
Any mushroom can be eaten, but some only once.
- Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.
- bazı bakımlardan
- in some ways
- bazı duygular
- some feelings
- bazı haftalar
- some weeks
- bazı hususların açıklığa kavuşması
- to clarify some subjects
- bazı hususların açıklığa kavuşması
- clarification of some points
- bazı yönlerden
- in some aspects
- bazı yönlerden
- in some ways
- bazı yönleri
- some aspects of it
- bazı bazı
- now and then from time to time
- bazı bazı
- now and then, from time to time, off and on
- bazı değerli eşyalarımı emanet kasasına koymak istiyorum
- I would like to put some valuables in the safe deposit box
- bazı insanlar
- some people
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
Some people hate to argue.
- Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.
- bazı konularda
- in some respects
- bazı sözcükleri çıkarılmış
- elliptical
- bazı sözcükleri çıkarılmış
- elliptic
- bazı testler yaptırmanız gerekiyor
- You have to do some tests
- bagajım kırılmış ve bazı şeyler eksik
- My baggage is broken
- makyaj bazı
- make-up base
- zaman bazı
- (Askeri) time base
- Savunma Karargahı Başkanı (Kanada), Genelkurmay Başkanı (Bazı ülkelerde); Kutuyl
- (Askeri) Chief of Defense Staff (Canada); container delivery system
- boya bazı
- dye base
- harita bazı
- (Havacılık) chart base
- neon zaman bazı
- neon time base
- oksidasyon bazı
- oxidation base
- sanırım bazı fotoğraflar karanlık çıkmış
- I think some of these photos are underexposed
- valizim kırılmış ve bazı şeyler eksik
- My suitcase is broken and some things are missing
- yoğunlaşma izi: bazı şartlar altında uçuş halindeki bir füze veya diğer araç ger
- (Askeri) condensation trail