Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bazı

listen to the pronunciation of bazı
Türkçe - İngilizce
some

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

Some of the students went by bus, and others on foot. - Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.

some, certain
sometimes

There are sometimes blizzards in Kanazawa. - Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.

Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble. - İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.

1.some, certain; some of
certain

Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas. - Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.

You can't communicate without a basic understanding of certain rules. - Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.

a few

Mary and some other women were here for a few hours. - Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.

A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda. - Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.

sundry
{i} pad
any

Any mushroom can be eaten, but some only once. - Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.

According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now. - Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.

bazı bakımlardan
in some ways
bazı duygular
some feelings
bazı haftalar
some weeks
bazı hususların açıklığa kavuşması
to clarify some subjects
bazı hususların açıklığa kavuşması
clarification of some points
bazı yönlerden
in some aspects
bazı yönlerden
in some ways
bazı yönleri
some aspects of it
bazı bazı
now and then from time to time
bazı bazı
now and then, from time to time, off and on
bazı değerli eşyalarımı emanet kasasına koymak istiyorum
I would like to put some valuables in the safe deposit box
bazı insanlar
some people

Some people in the world suffer from hunger. - Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

bazı konularda
in some respects
bazı sözcükleri çıkarılmış
elliptical
bazı sözcükleri çıkarılmış
elliptic
bazı testler yaptırmanız gerekiyor
You have to do some tests
bagajım kırılmış ve bazı şeyler eksik
My baggage is broken
makyaj bazı
make-up base
zaman bazı
(Askeri) time base
Savunma Karargahı Başkanı (Kanada), Genelkurmay Başkanı (Bazı ülkelerde); Kutuyl
(Askeri) Chief of Defense Staff (Canada); container delivery system
boya bazı
dye base
harita bazı
(Havacılık) chart base
neon zaman bazı
neon time base
oksidasyon bazı
oxidation base
sanırım bazı fotoğraflar karanlık çıkmış
I think some of these photos are underexposed
valizim kırılmış ve bazı şeyler eksik
My suitcase is broken and some things are missing
yoğunlaşma izi: bazı şartlar altında uçuş halindeki bir füze veya diğer araç ger
(Askeri) condensation trail
Türkçe - Türkçe
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
Birtakım, kimi
kimi
bazı bazı
Ara sıra, arada bir