bayramlıklar teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- best bib and tucker
- attractive clothing
- {i} Sunday best, one's finest clothing, one's best clothes
- bayram
- festival
Halloween was originally a Celtic festival.
- Cadılar Bayramı aslında bir Kelt festivaliydi.
Why do we call Hanukkah The Festival of Lights?
- Hanuka'ya neden Işık Bayramı diyoruz?
- bayram
- {i} holiday
Passover is a Jewish holiday that commemorates the liberation of the Jews by God from slavery in Egypt.
- Hamursuz bayramı Mısır'da Tanrı tarafından Yahudilerin kölelikten kurtuluşu anısına kutlanan bir Yahudi bayramıdır.
We put up the flags on national holidays.
- Ulusal bayramlarda bayrakları havaya kaldırmalıyız.
- bayram
- feast
I shan't forget that feast as long as I live.
- Yaşadığım sürece o bayramı unutmayacağım.
The feast was to last all night.
- Bayram bütün gece sürecekti.
- bayram
- festal
- bayram
- Bairam, feast, fiesta, festival, holiday; rejoicing
- bayram
- hols
- bayram
- holidays
Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
- Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
I hate holidays, because I ought to be merry and happy on holidays, and can't.
- Bayramlardan nefret ederim, çünkü bayramlarda neşeli ve mutlu olmalıyım ve olamıyorum.
- bayram
- rejoicing
- bayram
- epulation
- bayram
- fetival
- bayram
- red-letter
- bayram
- fiesta
- bayram
- high day
- bayram
- bairam
- bayram
- feast day
- bayram
- Eid
Eid al Fitr and Eid al Adha.
We will celebrate Eid ul-Fitr tomorrow.
- Yarın ramazan bayramını kutlayacağız.
- bayram
- (Arabic word) Eid
- Bayram
- (isim) Religious festival; festival
- bayram
- fete
- bayram
- gala
