Tom and Mary were sitting on the steps in front of the library.
- Tom ve Mary kütüphanenin önündeki basamaklarda oturuyorlardı.
He jumped up the steps three at a time.
- O, bir kerede üç basamak atladı.
I fell down the stairs and hit my head.
- Basamaklardan düşüp başımı vurdum.
Is the top rung strong enough?
- Üst basamak yeterince güçlü mü?
One million is a seven digit number.
- Bir milyon, yedi basamaklı bir sayıdır.