basılmış

listen to the pronunciation of basılmış
Türkçe - İngilizce
printed

Tom's pajamas have a picture of a cute little red squirrel printed on them. - Tom'un pijamalarına basılmış sevimli küçük kırmızı bir sincap resmi var.

Newly printed books smell good. - Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.

incuse
bas
{i} bass

I play bass guitar in a guitar ensemble. - Bir gitar topluluğunda bass gitar çalarım.

Tom doesn't know how to play the bass guitar. - Tom nasıl bas gitar çalacağını bilmiyor.

basılmış, yassılaşmış
pressed, flattened
basılmış şeyler
presswork
hava basılmış lastik
pneumatic
bas
bass guitar

Tom doesn't know how to play the bass guitar. - Tom nasıl bas gitar çalacağını bilmiyor.

I quit playing the bass guitar. - Ben bas gitar çalmayı bırakıyorum.

bas
bass voice
bas
{f} press

He pressed me to stay a little longer. - O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı.

Several politicians exerted strong pressure on the committee. - Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.

bas
{f} overwhelming
bas
imprint
bas
{f} print

Tom finds it difficult to read small print. - Tom küçük baskıyı okumayı zor buluyor.

Newly printed books smell good. - Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.

bas
basso

Are you still playing the bassoon? - Hâlâ bason çalıyor musun?

bas
overwhelm
bas
{f} published

A lot of books are published every year. - Her yıl bir sürü kitap basılır.

The first edition was published ten years ago. - İlk baskı on yıl önce yayınlandı.

bas
{f} pressed

He pressed the button and waited. - Butona bastı ve bekledi.

She pressed her lips firmly together. - Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.

bas
{f} pressing

Right now, we have a problem that's a little more pressing. - Şu anda, biraz daha fazla baskı yapan bir problemimiz var.

They'll keep pressing the foreman. - Onlar ustabaşına baskı yapmaya devam edecekler.

bas
bull fiddle
bas
{f} printing

Mistakes in the printing should be pointed out at once. - Baskıdaki hatalara derhal dikkat çekilmelidir.

The first printing machine was invented by Gutenberg. - İlk baskı makinesi Gutenberg tarafından icat edilmiştir.

bas
{f} print out
bas
kephale
bas
nob

He walked on tiptoe so that nobody would hear him. - O, kimse onu duymasın diye parmak uçlarına basarak yürüdü.

bas
flush mechanism of a toilet
bas
bass; bass guitar, bass
bas
stet
bas
incuse
büyük sayfaya basılmış gazete veya ilan
broadsheet
eski fotoğraf tekniği ile basılmış resim
daguerreotype
hava basılmış
pneumatic
kalıp ile basılmış
indented
kalıpla basılmış eser
stereotype
kuşe kâğıda basılmış
glossy
satırın üstüne basılmış
superior
siyah beyaz basılmış
in cold print
tifdruk baskı ile basılmış bölüm
(gazete) roto section
çok dilde basılmış
polyglot
çok dilde basılmış kitap
polyglot
İngilizce - İngilizce

basılmış teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

BAS
extension for a BASIC language file (Computers)
BAs
plural of BA
bas
Officers and enlisted personnel with BAS authorized on tour orders will automatically be paid BAS for each day of active duty
bas
Business Activity Statement
bas
Server used to manage data transport in ATM mode for ADSL-based Internet access offerings Each BAS on the France Télécom network is connected to approximately 10 DSLAMs (q v ) and groups the traffic handled by those devices Consequently, the area covered by a BAS is referred to by France Télécom as a platform Two ATM circuits, one "incoming" and one "outgoing", are put in place between the client and the BAS to which he or she is connected
bas
Basic source code file
bas
Battalion Aid Station
bas
Basic Allowance for Subsistance
bas
battlefield automation systems
bas
Bureau of Apprenticeship Standards
bas
British Antarctic Survey (you should know this one!) BASMU - BAS Medical Unit BAT - British Antarctic Territory BC - Base Commander BGA - Base General Assistant BGS - British Geological Survey BI - Bird Island (station code) BSD - Biological Sciences Division
bas
Beef Assurance Scheme
bas
Basic
bas
Medieval category of soft instruments, used principally for indoor occasions, as distinct from haut, or loud, instruments
bas
Block Acquisition Sequence
bas
Business Application Services A function of the CICSPlex System Management (SM) product which manages CICS resource definitions and the CICS installation process
bas
Broadband Access Server A device that provides connectivity between customer-provisioned DSL services and Network Access Provididers; ie it is the interface between Network Access Providers and Network Service Providers
İngilizce - Türkçe

basılmış teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

BAS
(Askeri) iaşe bedeli, tayin bedeli; tabur yardım istasyonu (basic allowance for subsistence; battalion aid station)