Tom odasında kendine barikat kurdu.
- Tom barricaded himself in his room.
Kapıya barikat kuralım.
- Let's barricade the door.
İşçiler bir insan barikatı kurdu.
- The laborers formed a human barricade.
Zihninde yeni fikre karşı barikat kurulmuştu.
- Her mind was barricaded against the new idea.