Could I have a glass of white wine?
- Bir bardak beyaz şarap alabilir miyim?
I'd like a glass of beer.
- Bir bardak bira istiyorum.
Beer is sold by the pint.
- Bira büyük bira bardağı ile satılır.
Tom showed Mary how to boil water in a paper cup.
- Tom Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi.
A cup of hot soup relaxed me.
- Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı.
I'm not cracking your mugs.
- Ben senin bardaklarını kırmıyorum.
I'd like to get another coffee mug.
- Bir bardak daha kahve almak istiyorum.
The beer is served in a beer stein.
- Bira, bira bardağında sunulur.