barınağından

listen to the pronunciation of barınağından
Türkçe - İngilizce
shelter from
barınak
{i} shelter

He brought food to his guest and provided him shelter. - O, misafirine yemek getirdi ve ona barınak sağladı.

We're going to set up shelters. - Barınaklar kuracağız.

barınak
{i} asylum

They built an asylum for the blind. - Onlar körler için barınak inşa ettiler.

barınak
sanctuary
barınak
{i} harbour
barınak
refuge
barınak
cove
barınak
haven
barınak
household
barınak
cover
barınak
lodge
barınak
resort
barınak
housing
barınak
{i} repair
barınak
shelter, asylum, refuge, harbour, harbor
barınak
harbor
barınak
boardinghouse
barınak
harbour [Brit.]
barınak
burrow
barınak
hiding place
barınak
protection
barınak
harbourage
Türkçe - Türkçe
barınağından