There's nothing like a good hot bath.
- İyi ve sıcak bir banyo yapmak gibisi yok.
I want to take a bath.
- Ben bir banyo yapmak istiyorum.
The first thing you have to do is take a bath.
- Yapmak zorunda olduğun ilk şey banyo yapmaktır.
I was just about to take a bath.
- Banyo yapmak üzereydim.
I want to take a bath.
- Ben bir banyo yapmak istiyorum.
I usually take a bath after dinner.
- Ben genellikle akşam yemeğinden sonra banyo yaparım.
She spied on him while he was bathing.
- O banyo yapıyorken o onu gözetledi.
At that time, she was bathing in the sun.
- O zamanda güneşte banyo yapıyordu.
I prefer to bath in the morning.
- Ben sabah banyo yapmayı tercih ederim.
The doctor told Tom not to take a bath for a week.
- Doktor Tom'a bir hafta boyunca banyo yapmamasını söyledi.