balçık

listen to the pronunciation of balçık
Türkçe - İngilizce
clay
silt, alluvium, alluvion; sediment
slime

Green slime oozed out the pipe. - Borudan yeşil balçık sızdı.

There was green slime oozing out of the pipe. - Borudan sızan yeşil balçık vardı.

wet clay; potter's clay; sculptor's clay
slime, clay
sticky, difficult
secretions
etc
slime i.e. mud
argil
wet clay
gumbo
lute
{i} ooze

Green slime oozed out the pipe. - Borudan yeşil balçık sızdı.

gook
silt
puddling
loam
bole
balçık hurması
date (fruit) that has been so tightly packed as to be squashed flat
balçık inciri
dried fig that has been so tightly packed as to be squashed flat
killi balçık
clay loam
killi ve kumlu balçık
loess
kireçli balçık
malm
kızıl balçık
terra cotta
Türkçe - Türkçe
İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak
Güçlük çıkartan. İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak
Güçlük çıkartan
İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, daha çok killi, koyu, yapışkan çamur, mil: "Yolları ve tarlaları görünce bir balçık ve çamur gölünü yarmak zorunda olduğumuzu anlamıştım."- S. Ayverdi
içinde çeşitli organik özdekler bulunan daha çok killi, koyu, yapışkan çamur, mil
içindeki kil oranıyüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak
Suya doymuş çamur
İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, daha çok killi, koyu, yapışkan çamur, mil
Yapışkan çamur
patara
mil
aleka
şılık
kabza
balçık hurması
Sandıklara basılarak kurutulan hurma, balçık inciri
balçık inciri
Balçık hurması
balçık