bakışta

listen to the pronunciation of bakışta
Türkçe - İngilizce
at glance
bak
check it out
ilk bakışta
at first glance

I recognized Mr Jones at first glance. - İlk bakışta Bay Jones'u tanıdım.

Now I see that I misunderstood the sentence at first glance. - Şimdi, ilk bakışta cümleyi yanlış anladığımı görüyorum.

bak
look at

Look at this Japanese car. - Bu Japon arabasına bak.

Every time I look at this picture, I think of my father. - Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.

bak
(Bilgisayar) lookup
bak
(Bilgisayar) look in

Look in the mirror, pal. - Aynaya bir bak dostum.

Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person. - Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.

bak
look after

She asked me to look after her baby in her absence. - Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.

I'll look after the children while you go shopping. - Sen alışverişe giderken ben çocuklara bakarım.

bak
{f} regarding
bak
{f} look

He looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

She looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

bak
{f} face

She looked her child in the face. - O, karşısındaki çocuğuna baktı.

I'll never be able to look him in the face again. - Ben ona yüzüne karşı tekrar bakamayacağım.

bak
have one's wits about one
ilk bakışta aşk
Love at the first sight
bak
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
bak
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

bak
behold
bak
or else
bak
{k} Till when
bak
{ü} lo
bak
{k} women's lib
bak
{k} Until when? till when
bak
{k} no way
bir bakışta
at a (single) glance
bir bakışta
at a glance

I saw at a glance that he was an ordinary man. - Onun sıradan bir adam olduğunu bir bakışta anladım.

I knew at a glance that he was an honest man. - Onun dürüst bir adam olduğunu bir bakışta bildim.

bir bakışta kavramak
review
ilk bakışta
(Hukuk) prima facie
ilk bakışta
at first sight

We have more in common than can be seen at first sight. - İlk bakışta görülebilenden daha çok ortak yönümüz var.

At first sight, he seemed kind and gentle. - İlk bakışta, o nazik ve kibar görünüyordu.

ilk bakışta olan
prima facie
ilk bakışta tanıma
recognition at a glance
İngilizce - İngilizce

bakışta teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

BAK
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
BAK
extension of a backup file (Computers)
bak
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
bak
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
bak
Back at KB, when you return
bak
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
bak
Backup file
bak
Back At Keyboard
bak
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
Türkçe - Türkçe

bakışta teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

BÂK
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
İngilizce - Türkçe

bakışta teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

Bak
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi