bak!

listen to the pronunciation of bak!
Türkçe - İngilizce
check it out
look at

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds. - Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.

(Bilgisayar) lookup
(Bilgisayar) look in

Look in the mirror, pal. - Aynaya bir bak dostum.

Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person. - Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.

look after

Lucy's mother told her to look after her younger sister. - Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.

She asked me to look after her baby in her absence. - Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.

{f} regarding
{f} look

Many nights did he spend, looking up at the stars. - O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

{f} face

She has an absent look on her face. - Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.

Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time. - Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.

have one's wits about one
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

behold
or else
{k} Till when
{ü} lo
{k} women's lib
{k} Until when? till when
{k} no way
İngilizce - İngilizce
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
extension of a backup file (Computers)
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
Back at KB, when you return
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
Backup file
Back At Keyboard
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
İngilizce - Türkçe
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi