Next spring I want to go to Hawaii.
- Önümüzdeki bahar Hawaii'ye gitmek istiyorum.
Abraham Lincoln was assassinated in the spring.
- Baharda Abraham Lincoln suikast sonucu öldürüldü.
Who's truly hungry don't need no seasoning.
- Kim gerçekten açsa hiçbir baharata ihtiyacı olmaz.
This seasoning has a bitter taste.
- Bu baharatın acı bir tadı var.
Spices improve dishes.
- Baharatlar yemeklere tat katar.
What spices did you use?
- Hangi baharatları kullandın?
With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
- Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
I'm looking forward to the return of spring.
- Baharın gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.
Many flowers start blooming in springtime.
- Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar.
Maybe after easter, spring will come.
- Belki paskalyadan sonra bahar gelecek.
The villagers are dancing around the Maypole.
- Köylüler bahar bayramı direğinin etrafında dans ediyorlar.
This store has a variety of spices.
- Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.
Tom added some interesting spices to the stew.
- Tom, güvece bazı ilginç baharatlar ekledi.
Many flowers start blooming in springtime.
- Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar.
Some flowers bloom in the spring and other flowers bloom in the fall.
- Bazı çiçekler Baharda, bazıları sonbaharda açarlar.
Spring fever is not a disease.
- Bahar yorgunluğu bir hastalık değildir.