Watch your step, or else you will trip on the baggage.
- Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın.
I bought a piece of baggage.
- Ben bir parça bagaj satın aldım.
Please look after my luggage.
- Lütfen bagajıma göz kulak ol.
It looks like your luggage is on the next flight.
- Bagajınız bir sonraki seferde gibi görünüyor.
Could you put these bags in the trunk?
- Bu poşetleri bagaja koyar mısın?
Tom opened the trunk to get the spare tire.
- Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
Tom started to pack up his stuff.
- Tom bagajını toparlamaya çalıştı.
Has anyone gone through this stuff yet?
- Birisi bu bagajı henüz kontrol etti mi?
Tom opened the boot to take out the spare wheel.
- Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
Tom sat next to Mary on the tailgate.
- Tom bagaj kapağı üzerinde Mary'nin yanında oturdu.