Onlar sağlam ayakkabı değiller.
- They aren't such a bad lot.
Kötü Haman Pers krallığındaki Yahudilerin hepsini silip yok etmeye çalıştı.
- The wicked Haman tried to wipe out all of the Jews in the kingdom of Persia.
Kötüleri cezalandır ve zayıfları koru.
- Punish the wicked and save the weak.
Pinokyo, seni yaramaz çocuk!
- Pinocchio, you wicked boy!
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
- Cinderella had two wicked stepsisters.
But he's a bad lot, is the master — a thorough bad lot, take my word for it, and I'm one as knows him well — too well, by a deal.