bad lot

listen to the pronunciation of bad lot
İngilizce - Türkçe
kötü çok
{k} (deyim) sağlam ayakkabı değil

Onlar sağlam ayakkabı değiller. - They aren't such a bad lot.

wicked
kötü

Kötü Haman Pers krallığındaki Yahudilerin hepsini silip yok etmeye çalıştı. - The wicked Haman tried to wipe out all of the Jews in the kingdom of Persia.

Kötüleri cezalandır ve zayıfları koru. - Punish the wicked and save the weak.

wicked
{s} harika
wicked
{s} fena
a bad lot
(Konuşma Dili) sağlam ayakkabı değil
a bad lot
(Konuşma Dili) serseri
wicked
kötülük peşinde olan
wicked
kötü ruhlu
wicked
ruhunda kötülük besleyen
wicked
muzip
wicked
yaman
wicked
şuluk
wicked
yaramaz

Pinokyo, seni yaramaz çocuk! - Pinocchio, you wicked boy!

wicked
(sıfat) ahlaksız, kötü huylu, kötü, fena, kötücül, günahkâr, hınzır, muzip, yaramaz, hain, aşağılık, harika
a bad lot
k. dili sağlam ayakkabı değil, sütü bozuk; it kopuk
a bad lot
it kopuk
wicked
{s} aşağılık

Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı. - Cinderella had two wicked stepsisters.

wicked
adi
wicked
hayırsız
wicked
wickednessgünahkârlık
wicked
wickedlygünahkarca
wicked
bayağı
wicked
{s} kötü huylu
wicked
"the" ile kötü kişiler
İngilizce - İngilizce
A bad person

But he's a bad lot, is the master — a thorough bad lot, take my word for it, and I'm one as knows him well — too well, by a deal.

wicked
bad lots
plural form of bad lot
a bad lot
group of misfits; bad or wicked person (Slang)
bad lot