bad breath

listen to the pronunciation of bad breath
İngilizce - Türkçe
(deyim) Ağız kokusu: "İ've been eating garlic, so İ may have bad breath."
halitosis
(Tıp) Kötü kokan nefes, ağızdan gelen fena koku
halitosis
kötü kokan nefes
halitosis
{i} ağız kokusu

Tom'un ağız kokusu var ve arkadaşları ona çok yaklaşmak için isteksiz. - Tom has halitosis and his friends are reluctant to get too close to him.

halitosis
pis kokan nefes
halitosis
{i} kötü kokulu nefes
halitosis
(Diş Hekimliği) nefesin kötü kokması
İngilizce - İngilizce
unpleasant smelling breath
(deyim) Unpleasant smell from the mouth, jungle mouth: "I've been eating garlic, so I may have bad breath."
bad odor coming out of the mouth
{i} halitosis
bad breath