backward; slow

listen to the pronunciation of backward; slow
İngilizce - Türkçe

backward; slow teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

strange
tuhaf

Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf. - It is strange that he should be put up at such a cheap hotel.

Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar. - Private detectives were hired to look into the strange case.

strange
{s} garip

Garip bir keşif yaptılar. - They made a strange discovery.

Onlar orada garip bir hayvan gördü. - They saw a strange animal there.

strange
{s} yabancı

Adam tam bir yabancıydı. - The man was a total stranger.

Bir köpek yabancılara havlar. - A dog will bark at strangers.

strange
{s} acayip

Bu evle ilgili acayip bir şey var. - There's something strange about this house.

Bu hikaye kulağa acayip gelebilir ama tamamen gerçektir. - This story may sound strange, but it's absolutely true.

strange
{s} bilinmeyen

Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır. - His hobby is collecting strange butterflies.

strange
{s} acemi
strange
yabancılık
strange
yadırgı
strange
acayiplik
strange
görülmemiş
strange
şaşılası
strange
tecrübesiz
strange
alışık olmayan
strange
{s} işe yabancı
İngilizce - İngilizce
strange