Tom öylesine kısa sürede bir çocuk bakıcısı bulamadı.
- Tom wasn't able to find a babysitter on such short notice.
Tom bir çocuk bakıcısı olmadan Mary'yi evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü.
- Tom thought it wasn't a good idea to leave Mary at home without a babysitter.
Tom Cuma gecesi için bir bebek bakıcısı bulamıyor.
- Tom can't find a babysitter for Friday night.
Yeni bir bebek bakıcısı bulmak zorundayız.
- We've got to find a new babysitter.