Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Yavru hayvanlar sevimliler.
- Baby animals are cute.
Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı.
- The mother elephant bathes her baby in the river.
Tom öylesine kısa sürede bir çocuk bakıcısı bulamadı.
- Tom wasn't able to find a babysitter on such short notice.
Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
Bebeğin güzel küçük parmakları var.
- The baby has pretty little fingers.
Yaşlı bir adam, büyük oğlu, küçük kızı ve küçük bebeği ile eski kiliseye girdi.
- An old man entered the old church with his elder son, his younger daughter and her little baby.
Bebek uyuyor. Gürültü yapmayın.
- The baby is asleep. Don't make a noise.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Tom bir bebek gibi ağladı.
- Tom cried like a baby.
Tom, bir bebek gibi davranıyor.
- Tom is acting like a baby.
For a young man, he has the most babyish voice I've heard.
a baby elephant.
baby clothes.
Stand up for yourself - don't be such a baby!.
How come none of my babysitters ever looked like you?
- Why didn't any of my babysitters ever look like you?
Why didn't any of my babysitters ever look like you?
- How come none of my babysitters ever looked like you?