başvurucu teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- applicant
- The third coordinate (or z-coodinate) in a three dimensional coordinate system
- {n} one who makes request
- One who apples for something; one who makes request; a petitioner
- One who applies for something; one who makes request; a petitioner
- {i} person who applies (for a position, job, etc.)
- An applicant for something such as a job or a place at a college is someone who makes a formal written request to be given it. someone who has formally asked, usually in writing, for a job, university place etc applicant for
- başvuru
- appeal
Tom appealed for help.
-Tom yardım başvurusunda bulundu.
Tom appealed to his friends for sympathy.
-Tom arkadaşlarına sempati için başvuruda bulundu.
- başvuru
- (Hukuk) application
Tom's college application was rejected.
-Tom'un üniversite başvurusu reddedildi
Tickets will be allotted in order of application.
-Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak.
- başvuru
- {i} recourse
His last recourse will be to go to his father for help.
-Onun son başvurusu yardım için babasına gitmek olacak.
- başvuru
- (Bilgisayar) contact
Contact your local police if you have any information on Tom Jackson's whereabouts.
-Tom Jackson'ın nerede olduğuna dair herhangi bir bilginiz varsa yerel polisinize başvurun.
In case of an emergency, contact the police.
-Acil bir durumda, polise başvurun
- başvuru
- (Bilgisayar) referred by
- başvuru
- (Bilgisayar) reference to
- başvuru
- (Bilgisayar) referral
- başvuru
- (Ticaret) filing
The filing deadline was Monday.
-Son başvuru tarihi pazartesiydi.
- başvuru
- (Bilgisayar) refers to
- Başvuru
- applıcants
- başvuru
- letter of application
- başvuru
- reference
A dictionary is an excellent reference book.
-Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.
- başvuru
- having recourse to; resorting to
- başvuru
- application, reqest
- başvuru
- (written) application
- başvuru
- application, submitting an application
İlgili Terimler
başvurucu teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Bir iş için başvuran kimse, müracaatçı
- müracaatçı
- Başvuru
- müracaat
- başvuru
- Başvurma işi, müracaat
- başvuru
- Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanma, bilgiye ulaşma, referans