In the year 1847, they declared their own independence.
- Onlar 1847'de kendi bağımsızlıklarını ilan ettiler.
India's Independence Day is celebrated on the fifteenth of August.
- Hindistan'ın Bağımsızlık Günü, Ağustosun on beşinde kutlanıyor.
When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
- Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
Nobody is truly free, because there are people who are slaves of their independence.
- Hiç kimse gerçekten özgür değildir, çünkü bağımsızlıklarının kölesi olan insanlar var.
Those young men are independent of their parents.
- Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
- Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
In the modern age, humans are detached.
- Modern çağda insanlar bağımsızdır.
In those days, America was not independent of the United Kingdom.
- O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
- Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.